Arçelik Çatışma Mineralleri Politikası
Arçelik “Dünyaya Saygılı, Dünyada Saygın” vizyonu ile sektöründeki sürdürülebilirliğe öncülük etmektedir. Tedarikçilerini etik, iş sağlığı ve güvenliği ve çevre standartlarında en yüksek seviyelere ulaştırma taahhüdünü veren Arçelik, Çatışmalardan Etkilenmiş ve Yüksek Riskli Bölgelerin Madenlerine İlişkin Sorumlu Tedarik Zinciri için OECD Uyum Rehberi ile uyumlu olarak aşağıdaki politikayı kabul etmiştir.
Kalay (Tin), Tungsten, Tantal, Altın (3TG) elektronik, ev aletleri ve diğer ürünlerin üretiminde kullanılmaktadır. Arçelik olarak, çatışmanın finansmanına katkıda bulunan her türlü eylemden kaçınmayı ve ilgili Birleşmiş Milletler yaptırım kararlarına veya uygulanabilir olduğunda bu kararları uygulayan yerel yasalara uymayı ve tedarikçilerimiz ve iş ortaklarımızın da aynı hususlara uymalarını desteklemeyi taahhüt ediyoruz.
Çatışma minerallerine ilişkin riskleri ve maruziyetlerini yönetme çabalarımızın bir parçası olarak, tedarikçilerimizden ve iş ortaklarımızdan aşağıdaki hususları yerine getirmelerini bekleriz:
• İzabe tesisi, menşe ülkesi, maden yeri ve mevcut olabilecek herhangi bir çatışma mineralinin durumu da dahil olmak üzere, değer zincirindeki herhangi bir çatışma mineralini tanımlamak amacıyla kendi tedarikçileri ile birlikte çalışmak;
• Potansiyel risklere sahip olabilecek kendi tedarikçileri ile birlikte çalışarak, riskleri azaltmak ve durdurmak amacıyla aksiyon almak yahut başarısız risk azaltma girişimi sonrasında tedarikçileri ile iş birliğini durdurmak;
• Minerallerin menşeini gizlemek veya değiştirmek amacıyla rüşvet teklif etmemek, vaat etmemek, vermemek veya talep etmemek ve rüşvet teşviklerine karşı durmak;
• Nakliye güzergahları boyunca veya tedarikçiler tarafından minerallerin ticaretinin yapıldığı noktalarda, maden sahalarına erişim noktalarındaki minerallerin yasadışı vergilendirilmesi veya zorla alınmasından elde edilen ve minerallerin zorla alınması, ticareti, dağıtımı, nakliyesi veya ihracı ile bağlantılı şekilde veya bunlardan doğan bir kara para aklamayı tespit ettiğimiz durumlarda, kara paranın aklanmasının etkili şekilde ortadan kaldırılmasına yönelik çabaları desteklemek veya bu doğrultuda katkıda bulunmak;
• Olumsuz etkilerin risklerini önlemek veya azaltmak maksadıyla tedarikçilerle, ulusal veya uluslararası resmi makamlarla, kurumlarla, sivil toplum örgütleriyle ve ihtiyaç olması durumunda etkilenen üçüncü kişilerle iş birliği yapmayı taahhüt etmek.